N1: İngiltere'deki Northumbria Üniversitesi 75 sağlıklı gönüllüyü üç gruba ayırıp bir deney yapmış. Birinci gruptakiler ekstra naneli şekersiz sakız çiğnemişler. İkinci gruptakiler çiğneme hareketini taklit etmişler, ağızları boşmuş (buna deneyde kontrol grubu deniyor). Üçüncü gruptakilerin sakızları yokmuş, hatta çenelerini bile oynatmamışlar. Deney sırasında gönüllülere bir dizi hafıza testi yapılmış. Sonuçta ilk grupta sakız çiğneyenler hem uzun hem kısa vadede daha çok kelimeyi anımsamışlar. Bu oran üçüncü gruptaki çenelerini bile oynatmayanlardan %35 daha fazlaymış. Peki bunun mantıklı bir açıklaması var mı? Evet. %100 ispatlanmamış olmasına rağmen, çiğnemek kalp ritmini hızlandırıyor. Bu da beyne daha fazla oksijen ve besin pompalanmasına yol açarak beynin daha etkili bir şekilde işlemesini sağlıyor. Aynı zamanda biz bir şey çiğnerken vücut insülin üretiyor. Bu hormon, beynin hafızada önemli rol oynayan bir bölgesi olan hipokampı uyarıyor. Ne gariptir ki ikinci gruptaki "sahte çiğneyiciler" hafıza deneyinde en kötü performansı sergilemişler. Araştırmacılar bunun, ağızları boşken yaptıkları doğal olmayan çiğneme hareketinden kaynaklandığından şüphelendiler. Sanırım kendilerine çiğnemeye devam etmeleri gerektiğini hatırlatmakla fazla meşguldüler. Bu sonuç da bize zihinde bir şeyle fazla meşgul olmanın dikkati nasıl dağıtıp performansı etkilediğini gösteriyor.(")